Edebiyat alanında çalışmaya başladığımızda özellikle edebiyat tarihi yazmak amacındaysak, ön çalışmaların önemini ihmal etmemek gerekir. Dünden bugüne tarihin aşamalarını, kişilerini araştırmak için ilk yapacağımız iş arşivlere bakmaktır. İsmail E. Erünsal’ın ‘Edebiyat Tarihi Yazıları’ kitabı (Dergâh Yayınları) bu açıdan rehber bir kitap niteliği taşıyor.
Kapaktaki alt başlık şu: Arşiv Kayıtları ,Yazma Eserler ve Kayıp Metinler. Kitap ithaflarıyla ilgilendiğimi okurlarım bilir. Kitabın başındaki ithaf: “Sevgili öğrencilerim Prof. Dr. Hatice Aynur ve Prof. Dr. Bilgi Aydın’a.”
Beş bölümden oluşan kitabın ilk bölümü ‘Arşiv Kayıtları Işığında Şair Biyografileri’ başlığını taşıyor. Bu bölümdeki makaleler Osmanlı arşivlerinde bulunan yüzlerce belgeden derlenen bilgilerle yedi şairin biyografilerinin yeniden yazılmasına katkı sunuyor.
‘Edebiyat Tarih Kaynağı Olarak Arşiv Kayıtları’ başlıklı ikinci bölüm ise şairlerle ilgili arşiv kayıtlarını inceliyor. ‘Kayıp Metinlerin Keşfi’ başlığını taşıyan üçüncü bölüm İsmail Erünsal sayesinde gün ışığına çıkan üç esere odaklanıyor. ‘Yazma Eserlerin Tespitine ve Neşrine Dair Problemler’ başlığını taşıyan dördüncü bölümde ise Osmanlı metinlerin neşrinin nasıl yapılacağı ve niteliği konusuna değiniyor. ‘Divan Neşirlerinde Karşılaşılan Güçlükler: Güvenilir Bir Metin Tesisi’ başlığını taşıyan ve bölümün ilk makalesi güvenilir neşrin oluşturulması konusunda özellikle neşir çalışması yapan/yapacak olanlar için kılavuz niteliğini taşıyor. ‘Müteferrik’ başlığını taşıyan son bölümdeki yazılar ise değişik alanlarda araştırma yapan İsmail Erünsal’ın farklı alanlara olan ilgisini yansıtıyor. ‘Türk Edebiyatında Yemen İmajı’, ‘Türk Edebiyatında Endülüs’e İlginin Uyanmasında Ziyâ Paşa’nın Endülüs Târîhi Adlı Tercümesinin Rolü ve Bu Tercümenin Yapılış Nedenleri’ başlıklarını taşıyan bu yazıların her birinde yazar ya hiç çalışılmamış ya da eksik bilinen konularda yaptığı araştırma ve değerlendirmelerini ortaya koyuyor. ‘Arşiv Kayıtları Işığında Şair Biyografileri’ bölümünde Abdurrahîm Karahisarî, Sarıca Kemâl, Mihrî Hatun, Revânî, Vâ’iz Vâlihî ve Tâcî–zâde Ca’fer Çelebi gibi isimlerin hayatı ve eserleri ele alınıyor.
Erünsal’ın makalelerini, ben, sadece geçmişi aydınlatan önemli yazılar olarak okumuyorum, onların izini sürerek bugünün anlaşılmasında da nasıl yardımcı olduklarına bakıyorum. Neler devam ediyor, neler etmiyor. Değişenle değişmeyen ne. Bu soruların yanıtlarını bulmamızı sağlıyor. İlginç yazılardan biri, ‘Dîvân Edebiyatında Yemen İmajı’. “Yemen Türküsü’nü bilmeyenimiz yoktur, söyleyenimiz de çoktur. Neydi bu türkülerin, şiirlerin ardındaki gerçekler. Onu öğrendiğinizde bunları hüzünle söylersiniz, geçmişte yaşanan acıları anımsarsınız ve bugünün uzak illerdeki savaşanları düşünürsünüz.
“Dîvân edebiyatındaki Yemen imajı, Yemen’le temas sonucu ve Yemen’i tanıma sonucunda ortaya çıkmamıştır. Bu imaj daha ziyade yazılı kaynaklardaki değerlendirme ve temaların kullanılması sonucunda oluşturulmuştur. Dîvân edebiyatındaki Yemen imajının en önemli kaynağı Fars edebiyatıdır. Türk şairleri bu edebiyata mensup şairlerin Yemen’le ilgili kullandıkları motifleri, imajları nakletmekle yetinmişlerdir. Yemen şehirlerinden Aden, incisi dolayısıyla dîvân şiirinde sıklıkla anılır.”
Yemen konusuna divan edebiyatı şairleriyle halk edebiyatı şairlerinin bakış açısındaki farkı gösteriyor. “Ayrıca Yemen’e gidenlerin toplumun belli bir kesiminden olduğunu belirtip bunu sorgulayan türküler de vardır.”
Divan şairi Yemen’de, akik taşı üzerine sevgilisine şiirler yazarken, bakın halk şairi ne diyor:
“Yemen Yolu çukurdandır/ Karavana bakırdandır
Zenginimiz bedel verir / Askerimiz fakirdendir
Tarlalarda biter kamış /Uzar gider vermez yemiş
Şol Yemen’de can verenler / Biri Memet biri Memiş “
Orhan Şaik Gökyay (1902-1994) biyografisi de bu kitapta yer alıyor.
Dünden bugüne edebiyat tarihi ve araştırmalar üzerine yazılmış, edebiyat üzerine çalışan herkesin edinmesi gereken bir kitap.
EDEBİYAT TARİHİ YAZILARI
İsmail E. Erünsal
Dergah Yayınları, 2016
592 sayfa, 42 TL.